Sirkadiyen ritim (La- tince karşılığı: circa=yaklaşık, dies=bir gün) yaklaşık bir gün süren; birçok fizyolojik ve psikolojik etkiye sahip olup, gün içerisinde hücresel süreçleri yöneterek geçici uygun yanıtlar sunan bir döngüdür. Uyku-uyanıklık döngüsü, vücut ısısı, kan basıncı düzenlenmesi, kalp hızı çalışma performansı, melatonin, büyüme hormonu, glukoz metabolizması, insülin, kortizol ve nörotransmitter sekresyonu gibi çeşitli hormonların sentez ve sekresyonu bunların başlıcalarıdır. Sirkadiyen ritmin ana zamanlayıcısı anterior hipotalamusta sağlı sollu yer alan suprakiazmatik nükleus (SCN)]’tur. SCN, zaman verici sinyaller değerlendirilerek senkronize edilmektedir ve SCN için en önemli zamanlayıcı (zeitgeber) ışıktır. Retinadaki özelleşmiş hücrelerden ışık sinyali alınarak retino hipotalamik traktus (RHT) ile SCN’ye getirilmekte ve burada yorumlanmaktadır.
Gün içerisindeki makro besin ögelerinin dağılımının obezite ile ilişkili olup olmadığı akla gelen sorulardan biridir. Bu konuyla ilgili yeterli çalışma olmamasına rağmen, diurnal yani gündüz yaşama yani beslenme, egzersiz, çalışma gibi çoğu aktiviteyi gün içinde yapmak üzere genetik olarak kodlanmış canlılar olarak uyuma zamanımız yaklaştıkça glukoz toleransının kötüleştiği ve gastrointestinal geçişlerin yavaşladığı göz önüne alınırsa, akşam yemeğinin karbonhidrattan zengin olmaması gerektiği düşüncesi pek de mantıksız değildir. Diğer taraftan, kahvaltı süresince karbonhidratların daha kolay metabolize olduğu ve yeterli miktardaki proteinin enerji formuna dönüşümünü sağlayarak sabah dinç olmayı sağladığı bilinmektedir.
Metabolik yolaklar üzerinde sirkadiyen sistemin yaygın kontrolünden ve özellikle içsel ritimler ile dışsal ritimler (ışık/karanlık, yemeğe ulaşılabilirlik gibi) arasında düzenleyici olarak rol almasından dolayı, sirkadiyen sistemin metabolik hastalıkların görülme sıklığını azaltmak için takip edilebilir bir hedef olabileceği yapılan çalışmalarca ifade edilmektedir.
Online Randevu Almak İçin Tıklayınız.
