Diyet macerama başladığımda çok istekliydim. Ama bir o kadar da umutsuzdum. İstekliydim, çünkü azimli olduğumu biliyordum ve diyetin getireceği kısıtlamalara uyabileceğime emindim. Umutsuzdum, çünkü birkaç defa diyetsiz, aç kalarak ve aşırı sporla kilo vermeyi başarmış olmama rağmen artık bu yöntemin işe yaramadığını üzülerek görüyordum.
1.76 boyundayım. Hande Hanım’la ilk görüşmemizde 97 kiloydum. Yani 100’e ulaşmaya 1,5 iskender kalmıştı. İyi de ben öyle iskenderdi, börekti, kekti yiyen biri değildim. Aksine günü bir şey yemeden geçirebiliyordum. Hande Hanım, günleri boş mideyle geçirmemi uygun bulmadı. Ana ve ara öğünlerle süslü programı elime tutuştururken ilk hedefimizi de 82 olarak belirledi.
82 kilo “zor” değil, “imkansız”görünüyordu bana.
Diyetle birlikte spora başladım. Her gün 1 saat yüksek tempoda yürüyordum. Birkaç gün ağrılardan, nefessizlikten oldukça zorlandım. Şöyle bir parça koşayım dediğimde ise soluk soluğa kaldım. Ama pes etmedim. İnatla ve sabırla yürüyüşlere devam ettim.
Bu arada Hande Hanım da diyeti yakından takip ediyor, bir antrenör gibi diyet programında taktiksel değişiklikler yapıyordu. Bazen ara öğünü arttırıyor, bazen bir öğünde yenilen besini başka bir öğüne kaydırıyordu.
Benim inat ve sabrım, Hande Hanım’ın takip ve taktikleri kısa sürede sonuç vermeye başladı. Kilolar birer – ikişer buhar oluyordu. Sadece kilo verdim dersem eksik olur. Kolesterolüm düzene girdi. Şekerim düzene girdi. Uykusuzluk sorunum bitti. Deliksiz uyur ve sabah zorlanmadan kalkar oldum. İki adımda tık nefes kalırdım, bir yerden bir yere koşarak gider oldum. Kas ağrılarım, eklem ağrılarım beni terk etti. İşime konsantrasyonum arttı. Enerjik ve canlı hissetmeye başladım.
Planlanan süreden önce 82 kiloya ulaştığımızda hızımı öyle almıştım ki durmak istemedim. 78’i hedefledik, gerçekleştirdik. 75 dedik, gerçekleştirdik. 73’te artık yeter dedik ve durduk.
Şimdi kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. İnanın bu sözlerimde en ufak abartı yok. Ayrıca diyet süresince sağlıklı bir yemek kültürü de edinmiş oldum. Şimdi buna uygun olarak beslenmeme dikkat ediyorum, sporu kesinlikle ihmal etmiyorum.
Bugün bu derece enerjik ve mutlu olmamda büyük payı olan Hande Hanım’a ne kadar teşekkür etsem hakkını teslim etmekte yeterli olmayacaktır. Çünkü onunla “zor”u değil, “imkansız”ı başardık.
Gürkan Emeç
"Azminiz, isek ve kararlılığınız, sağlıklı beslenmeye gösterdiğiniz özen için sizi çok tebrik ediyorum. Sizinle çalışmak çok keyifliydi :)"
Sevgiler,
Uzm. Dyt. Hande Seven Avuk
.jpg)
Diyet macerama başladığımda çok istekliydim. Ama bir o kadar da umutsuzdum. İstekliydim, çünkü azimli olduğumu biliyordum ve diyetin getireceği kısıtlamalara uyabileceğime emindim. Umutsuzdum, çünkü birkaç defa diyetsiz, aç kalarak ve aşırı sporla kilo vermeyi başarmış olmama rağmen artık bu yöntemin işe yaramadığını üzülerek görüyordum.
1.76 boyundayım. Hande Hanım’la ilk görüşmemizde 97 kiloydum. Yani 100’e ulaşmaya 1,5 iskender kalmıştı. İyi de ben öyle iskenderdi, börekti, kekti yiyen biri değildim. Aksine günü bir şey yemeden geçirebiliyordum. Hande Hanım, günleri boş mideyle geçirmemi uygun bulmadı. Ana ve ara öğünlerle süslü programı elime tutuştururken ilk hedefimizi de 82 olarak belirledi.
82 kilo “zor” değil, “imkansız”görünüyordu bana.
Diyetle birlikte spora başladım. Her gün 1 saat yüksek tempoda yürüyordum. Birkaç gün ağrılardan, nefessizlikten oldukça zorlandım. Şöyle bir parça koşayım dediğimde ise soluk soluğa kaldım. Ama pes etmedim. İnatla ve sabırla yürüyüşlere devam ettim.
Bu arada Hande Hanım da diyeti yakından takip ediyor, bir antrenör gibi diyet programında taktiksel değişiklikler yapıyordu. Bazen ara öğünü arttırıyor, bazen bir öğünde yenilen besini başka bir öğüne kaydırıyordu.
Benim inat ve sabrım, Hande Hanım’ın takip ve taktikleri kısa sürede sonuç vermeye başladı. Kilolar birer – ikişer buhar oluyordu. Sadece kilo verdim dersem eksik olur. Kolesterolüm düzene girdi. Şekerim düzene girdi. Uykusuzluk sorunum bitti. Deliksiz uyur ve sabah zorlanmadan kalkar oldum. İki adımda tık nefes kalırdım, bir yerden bir yere koşarak gider oldum. Kas ağrılarım, eklem ağrılarım beni terk etti. İşime konsantrasyonum arttı. Enerjik ve canlı hissetmeye başladım.
Planlanan süreden önce 82 kiloya ulaştığımızda hızımı öyle almıştım ki durmak istemedim. 78’i hedefledik, gerçekleştirdik. 75 dedik, gerçekleştirdik. 73’te artık yeter dedik ve durduk.
Şimdi kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. İnanın bu sözlerimde en ufak abartı yok. Ayrıca diyet süresince sağlıklı bir yemek kültürü de edinmiş oldum. Şimdi buna uygun olarak beslenmeme dikkat ediyorum, sporu kesinlikle ihmal etmiyorum.
Bugün bu derece enerjik ve mutlu olmamda büyük payı olan Hande Hanım’a ne kadar teşekkür etsem hakkını teslim etmekte yeterli olmayacaktır. Çünkü onunla “zor”u değil, “imkansız”ı başardık.
Gürkan Emeç
Azminiz, isek ve kararlılığınız, sağlıklı beslenmeye gösterdiğiniz özen için sizi çok tebrik ediyorum. Sizinle çalışmak çok keyifliydi :)
Sevgiler,
Hande Seven